Siber güvenlik, gün geçtikçe şirketler ve kurumlar için daha önemli bir hal alıyor. Günümüzde artık neredeyse her anımızda bizimle beraber olan teknoloji, bazı siber güvenlik tehditlerini beraberinde getiriyor. Şirketler ve kurumlar için bu tehditlerin başında ise veri ihlalleri geliyor. Veri ihlalleri, şirketler için maddi kayıpların yanı sıra şirketlerin kurumsal imajlarına da olumsuz olarak yansıyor.
Veri ihlali, şirkete veya kuruma ait olan gizli ve hassas bilgilerin, verilerin, yetkisi olmayan kişilere sızdırılması veya siber saldırganlar tarafından ele geçirilmesi anlamına geliyor. Siber saldırganlar veri güvenliklerini ihlal ederek, önemli ve kritik bilgilere ulaşabiliyorlar. Bu siber saldırının sonucunda, şirketler ya da kurumlar, yaşadıkları ciddi maddi kayıpların yanı sıra kurumsal imaj açısından büyük sorunlar yaşıyorlar. Bu sebeplerden dolayı veri ihlalinin tespiti, kurumların gelişmiş siber güvenlik ağı için önemli bir yer tutuyor.
Kritik veri ihlallerini detaylı bir şekilde araştırmak, veri ihlali oluşmadan önce konu hakkında bilgilenmek ve konu hakkında önlem almak son derece önem arz ediyor. Siber saldırı sonrası yaşanılan veri ihlalinin yarattığı hasarı azaltmak için hızlı bir şekilde harekete geçmek gerekiyor. Öyle ki veri ihlalini belirlemek ve kontrol altına almak için geçen ortalama süre 287 günü buluyor ve şirketler 200 günden fazla süren veri ihlallerinde ortalama 4,87 milyon dolar zarara uğruyor.
Veri ihlallerinin ardında farklı nedenler olabileceğini belirten Kron Kurumsal İş Birimi Satış Direktörü Ümit Çelik, “Veri ihlali araştırması yaparken ilk olarak veri ihlalini tespit etmemiz gerekir. İhlal tespit noktasında öncüler ve göstergeler olarak ifade edilen iki bileşen vardır. Siber saldırılar yapan bir grubun saldırı duyurusu öncüler kapsamına giriyor. Kurumlar nadirde olsa öncülerle karşılaşıyor. Bunun yanı sıra gösterge ise herhangi bir veri ihlalinin meydana geldiğini veya anlık gerçekleştirdiğini ortaya koyuyor. Göstergenin örnekleri arasında, tanıdık olmayan ağdan gelen oturum açma işlemleri ve veri tabanı sunucusuna karşı arabellek taşması girişimleri bulunuyor. Veri ihlalinin tespitinden sonra ikinci adım olarak, acil müdahale önlemleri almamız gerekir. İlk olarak veri ihlalini tespit ettiğiniz tarihi ve saati kaydetmeniz gerekir. Ardından veri ihlalin tespit eden kişi hızlıca şirketteki sorumlulara rapor vermeli. Ardından sızdırılan hassas verilerin yayılmasını engellemek için bu verilere erişim kısıtlaması getirilmelidir. Bu adımları uyguladıktan sonra veri ihlali ile ilgili kanıt toplamamız oldukça önemlidir. Veri ihlaline dair kanıtları toplamak için siber güvenlik araçlarınızı kontrol edebilirsiniz. İhlal hakkında veri topladıktan sonra bu ihlali analiz etmelisiniz. Veri ihlalinden etkilenen tüm paydaşlara haber vermeli ve siber güvenlik güçlerini konuyla ilgili bilgilendirmelisiniz. Bu adımları uyguladıktan sonra ve gerekli önlemleri aldıktan sonra, bundan böyle ileride yaşanabilecek bu tür sorunları engellemek için çeşitli tedbirler almalısınız” dedi.
Günümüzde veri ihlalleri genellikle fazla yetkiyle donatılmış kurum/şirket bünyesinde çalışan eleman tarafından, kuruma veya şirkete saldırı niteliğinde gerçekleşiyor. Özellikle bu türden saldırıları ve veri ihlallerini önlemenin etkili yollarından biri de Ayrıcalıklı Erişim Yönetimi yani PAM (Privileged Access Management) adı verilen çözümlerinden geçiyor. Bu çözümler yetki ile donatılmış hesaplar yani ayrıcalıklı hesaplar üzerinde tam erişim ve denetim sağlıyor. Bu kapsamda PAM (Ayrıcalıklı Erişim Yönetimi) siber saldırganların veri ihlalleri girişimlerine karşı başarı sağlıyor.