Dijitalleşmenin hızlanması, dijital dönüşümün kurumlar için her zamankinden daha önemli hale gelmesi ve uzaktan çalışmanın adeta bir norm haline dönüşmesi, dijital veri paylaşımını artırıyor. Öte yandan internet ortamında işlenen suçların katlanarak artışı, şirketler için siber güvenlik konusunda farkındalık sahibi olmayı ve önlem almayı kaçınılmaz hale getiriyor. Tüm bu gelişmeler ışığında siber güvenlik, her zamankinden daha büyük öneme sahip. Peki, işletmeler siber güvenlik konusunda nelere dikkat etmeli, siber saldırılardan korunmak için nasıl bir yol haritası izlemeli?
Siber güvenlik; bilgisayarları, ağları, programları ve verileri yetkisiz erişim veya istismar amaçlı saldırılardan koruma teknikleri olarak tanımlanabilir. Bir işletme ne kadar büyükse, siber saldırıya maruz kalma olasılığı o kadar yüksektir. Ancak bu kesinlikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin risk altında olmadığı anlamına gelmez. Çevrimiçi varlığı olan her işletme, siber saldırıya maruz kalabilir ve işletmeye yapılan bir saldırının; finansal, fiziksel ve yasal sonuçları kesinlikle yıkıcı olabilir. Siber saldırılar, müşteri güveni ve firma itibarı açısından da işletmeleri oldukça zor duruma sokar.
Peki, tehditlerle dolu bir dünyada işletmenizi siber saldırılara karşı nasıl korursunuz? Siber güvenlik konusunda yetkin hale gelmek için her işletme sahibinin öncelikle siber güvenliğin önemini anlaması, tehditleri konusunda bilgi sahibi olması ve sonrasında bu tehditlere karşı alınabilecek önlem ve uygulamaları hayata geçirmesi gerekir.
Avrupa’nın önde gelen hava yolu şirketlerinden biri 2020 yılında büyük çaplı bir veri ihlali skandalıyla gündeme geldi. Siber saldırganlar, yolcuların iletişim bilgilerinin yanı sıra mali verilerine ve seyahat geçmişlerine erişmeyi başardı. Şirket, veri ihlalinin nasıl gerçekleştiğini açıklamasa da kişisel verilerin ifşa edilmesi bireyler için büyük güvenlik riskler oluşturduğu için olay büyük yankı buldu. Bu olayın sonunda şirket, siber saldırıdan etkilenen yolcular adına 18 milyar sterlinlik bir toplu dava ile karşı karşıya kaldı. Dava sonucunda veri koruma ve güvenlik konusunda bir açık olduğu tespit edilirse şirket ağır para cezaları ile karşılaşacak.
Bu ve benzeri siber saldırı haberleri, siber güvenliğin önemini gözler önüne seriyor. İnternetin bu kadar aktif olarak kullanıldığı, kişisel verilerin bu kadar yoğun paylaşıldığı bir dönemde, özellikle işletmenizin çevrimiçi varlığı olduğunu düşünürsek bir saldırı ihtimalinin olmaması çok düşük bir olasılık. Bu yüzden işletmeler siber güvenlik planlamasını yapmalı veya bu konuda destek almalıdır. Eğer bu durumun aksi olursa, bir saldırı sonucunda veri ihlalleri oluşabilir ve bu da hukuki sorunlara yol açabileceği gibi müşterileriniz ile aranızdaki güven bağının zedelenmesini beraberinde getirir.
Siber güvenlik tehdidi, verilere yasa dışı bir şekilde erişmeyi, dijital işlemleri kesintiye uğratmayı veya bilgilere zarar vermeyi amaçlayan olası kötü niyetli saldırıları ifade eder. Siber tehditler; kurumsal casuslar, bilgisayar korsanları, terörist gruplar, düşman ulus devletler, suç örgütleri, bilgisayar korsanları ve hoşnutsuz çalışanlar gibi çeşitli aktörlerden kaynaklanabilir. Saldırı faktörleri ve riskler bu kadar geniş bir yelpazeye sahipken, işletmeler bu ekosisteme ayak uydurmak zorundadır.
Şirket olarak herhangi bir siber güvenlik planınız yoksa siber saldırganlar sisteminize erişebilir ve şirket bilgilerinizi, müşterinizin bilgilerini veya çok daha fazlasını ele geçirip bu bilgileri kötüye kullanabilir. Saldırganlar ve kullandıkları araçlardan korunmak için geliştirilmiş siber güvenlik türleri şu şekilde sıralanabilir:
Uygulama güvenliği, tüm uygulamaları tehditlerden korumayı amaçlayan süreçlerin, araçların ve uygulamaların disiplinidir. Siber suçlular; veri, fikri mülkiyet ve hassas bilgileri çalmak için kurumsal uygulamalardaki güvenlik açıklarını bulmak ve kullanmak üzere organize edilir, uzmanlaşır ve motive edilir. Uygulama güvenliği, kuruluşların müşteriler, iş ortakları ve çalışanlar dahil olmak üzere iç ve dış paydaşlar tarafından kullanılan her türlü uygulamayı (eski, masaüstü, web, mobil, mikro hizmetler gibi) korumasına yardımcı olabilir.
Veri güvenliği, dijital bilgileri yetkisiz erişime, bozulmaya veya hırsızlığa karşı korumayı amaçlar. Donanım ve depolama cihazlarının fiziksel güvenliğinden yönetim ve erişim kontrollerine ve yazılım uygulamalarının mantıksal güvenliğine kadar bilgi güvenliğinin her yönünü kapsayan bir kavramdır. Veri güvenliği teknik önlemlerin yanı sıra kurumsal politikaları ve prosedürleri de içerir.
Günlük faaliyetlerimizin bile tam anlamıyla dijitalleşmeye doğru gitmesi nedeniyle internet kullanımının artması, siber saldırganları daha da aktif hale getirmiştir. Ağ güvenliği temel olarak iki görevi yerine getirir. Bilgileri yetkisiz erişimden korur ve yalnızca ağın değil, kişisel bilgisayarlarda depolanan verilerin güvenliğini de sağlar.
Operasyon güvenliği (OPSEC), bir araya getirildiğinde gerçek bilgiler elde etmek için kullanılabilen kritik bilgilerin veya süreçlerin tanımlanmasını ve korunmasını içeren bir süreçtir. OPSEC kapsamında aranan bilgiler sınıflandırılmamış olsa da bir rakibe avantaj sağlayabilir. OPSEC, düşmanlara dezavantajlı duruma düşürecek ipuçlarının veya değer katabilecek bilgilerin tanımlanmasına ve korunmasına odaklanır.
Bulut güvenliği, bulut bilişim sistemlerinin güvenliğini sağlamaya adanmış bir siber güvenlik disiplinidir. Verileri çevrimiçi tabanlı altyapı, uygulamalar ve platformlarda gizli ve güvende tutmayı sağlar. Bu sistemlerin güvenliğini sağlamak, bulut sağlayıcılarının ve bunları kullanan bireysel, küçük ve orta ölçekli işletmelerin elindedir. Bulut sağlayıcıları, hizmetleri her zaman açık internet bağlantıları aracılığıyla sunucularında barındırır. İşletmeler, müşteri verilerini gizli tutmak ve güvenle saklamak için bulut güvenlik yöntemleri kullanılır. Ancak bulut güvenliği de kısmen müşterinin elindedir. Tüm ihtiyaçları göz önünde bulundurmak sağlıklı bir bulut güvenlik çözümü için çok önemlidir.
Siber suçlular, ağlara sızmak ve özel bilgileri çalmak için sürekli olarak yeni yollar geliştirir. Çalışanlardan yararlanmak da bunlardan biridir. Küçük işletmeler, hedeflenemeyecek kadar küçük olduklarını düşünseler de aslında durum tam tersidir. Çünkü siber suçlular, küçük ölçekli işletmelerin yeterli uç nokta güvenliğini uygulamadıkları umuduyla özellikle daha küçük işletmeleri hedef alır. Uç nokta güvenliği, uç nokta olarak adlandırılan PC'ler, sunucular, IoT, akıllı telefonlar gibi cihaz ve sistemleri; kötü amaçlı yazılımlardan, bilgisayar korsanlarından ve içeriden kötüye kullanımdan korumak için geliştirilen stratejiler ve teknolojilerdir.
IAM, kuruluşların dijital kimlikleri yönetmesine ve kritik kurumsal bilgilere kullanıcı erişimini denetlemesine olanak tanıyan bir politika, süreç ve teknolojiler bütünüdür. Kullanıcılara belirli roller atayarak ve kurumsal kaynaklara ve ağlara doğru erişim düzeyine sahip olmalarını sağlar. IAM, güvenliği ve kullanıcı deneyimini iyileştirir, mobil ve uzaktan çalışmanın ve bulut sisteminin uygulanabilirliğini artırır.
Ayrıcalıklı Erişim Yönetimi (Privileged Access Management - PAM), kritik varlıklara ayrıcalıklı erişimi güvence altına almaya, denetlemeye, yönetmeye ve izlemeye yardımcı olan bir çözüm sınıfını ifade eder. Bu hedeflere ulaşmak için PAM çözümleri genellikle ayrıcalıklı hesapların yani yönetici hesaplarının kimlik bilgilerini alır ve bunları, kimlik bilgilerinin çalınma riskini azaltmak için ayrıcalıklı hesapların kullanımını izole eden güvenli bir depoya (kasa) yerleştirir. Depoya girdikten sonra sistem yöneticilerinin kimlik bilgilerine erişmek için PAM sisteminden geçmeleri gerekir. Bu noktada çeşitli yöntemlerle kimlik doğrulaması, şifre koruma ve veri maskeleme işlemleri yapılabilir ve erişimlerinin günlüğü tutulur.
Ayrıcalıklı kimlik bilgilerini merkezi şekilde yönetme imkânı sunan PAM çözümleri, yüksek düzeyde güvenlik sağlayabilir. Ayrıcalıklı Erişim Yönetimi çözümlerini kullanan işletmeler, verilere kimin eriştiğini (veya erişeceğini) kontrol edebilir, tüm erişimlerin kaydını tutabilir ve herhangi bir şüpheli etkinliği izleyebilir.
Siber saldırıların bu kadar yoğun ve sarsıcı olduğu uzaktan çalışma bir döneminde her ölçekte işletme açısından siber güvenlik önlemleri almak zorunlu hale gelmiştir. İşletmenizi siber saldırılardan korumak için organizasyonunun tüm bileşenlerinin bu saldırılara karşı farkındalık kazanmasını sağlamak önem taşır. Veri ihlallerine neden olabilecek, dijital varlığı riske atacak her türlü senaryoya karşı donanım ve yazılım odaklı önlemler almak son derece önemlidir.
Siz de mevcut bilişim ekosisteminizi denetleyerek, güvenlik açıklarını tespit ederek ve tüm olası riskler için profesyonel destek alarak işletmenizi siber güvenlik şirketleri ile siber saldırılara karşı güvenli hale getirebilirsiniz. İşletmeniz için büyük önem taşıyan kritik verilerin korunabilmesi için sistemlerinize yetkili hesapların yalnızca tanımlanan çerçevede erişebilmesini sağlayan Ayrıcalıklı Erişim Yönetimi çözümünden yardım alabilirsiniz.
Kron’un ayrıcalıklı erişim yönetimi platformu Single Connect ile kritik verilere erişimde üst düzey güvenlik sağlayarak işletmenizi siber güvenlik saldırılarından koruyabilirsiniz.